Çalışma sahası bataklık
Büyük bir kısmı kurutulmuş sulak alanlar, yağmurlu havalarda balçık zemin, özellikle ağır tonajlı yapı makinaları ve kamyonlar için çok büyük bir risk. Özellikle hafriyat taşıyan kamyonlar, balçıktan oluşan yüklerini boşaltırken zorlanıyor. Bu da ağırlık transferi yaşatarak, kamyonların devrilmesine yol açıyor. Bu yüzden yeterli tecrübeye sahip kamyon sürücüsü bulanamaması ya da tecrübeli olanların bu riski almak istememesi işi tecrübesiz kişilerce yapılmasına neden oluyor. Çift vardiya halinde 12 saat boyunca molasız çalışan şoförlerin kaza yapma olasılığı da artıyor.
İnsanlık dışı çalışma
İnsanlık dışı çalışma
12 saate varan çalışma programı karşısında işçiler en fazla birkaç hafta dayanabiliyor ve istifa ediyor. Şantiyede 2 buçuk aydır şoför olarak çalışan bir işçi yaşanan dramı, "Sürekli arabalar devriliyor. Çünkü çalışma sahası bataklık. Burada olduğum süre içinde bir çok ölümlü kazalar gördüm. Rampanın altında kalan, devrilen aracın altında kalan… İşçilerin güvenliğini ana firma CMLKK’nın sağlaması lazım. Şantiye alanı olduğu için basının haberi olmadan olayın üzerini kapatıyorlar. İnsanlık dışı bir çalışma. Orada durmak yok. Diyelim şoför ihtiyacını gidermek için arabayı durdurdu. Uydudan gördükleri için ‘neden durdun’ diye tepesine dikiliyorlar. Söyledikleri maaşı da vermiyorlar. İşçiler birkaç kez maaş için SSK’ya şikayet etti. Müfettişler gelip inceleme bile yapmadı. Şirketi arayıp hakkınızda şikayet var diyorlar. Telefonla iş bitiyor" sözleriyle açıkladı.
2.5 ayda personel değişti
2.5 ayda personel değişti
Şantiyede Türkiye’nin dört bir yanından gelen binlerce işçi çalıştığını anlatan diğer bir işçi ise inşaatta 50'ye yakın taşeron firma çalıştığını, kendisinin de taşeron bir firmada hizmet verdiğini belirterek, "Sadece biz 600-700 kişiydik. Dışarıdan yabancı işçiler de getirmişlerdi. Orada 2 aydan fazla çalışan çok az adam var. Bir haftada, iki haftada bırakıp gidiyor. Bir gördüğünü bir daha görmüyorsun. Ben iki buçuk ayda personelin tamamen değiştiğini gördüm. Kimi ortamı görüp daha kayıt olmadan gidiyor. Yüzde 90 taşeron firma şoförlerinden oluşan sahada tam bir yarış varmış gibi kamyonlar gidip geliyor, çünkü taşeron firma metreküp hesabı çalışıyor. Ve bu yük şoförün yapmış olduğu seferlerde orantılı olunca, aşırı hız ve aşırı yük yüklemek kaçınılmaz oluyor, kazaların çoğu da bu yüzden gerçekleşiyor" açıklamasını yaptı.
Her gün bir kamyon
3. Havaalanı inşaatında çalışan şoförler ise, "Bu şantiye günlük iki iş kamyonunu hurdaya veriyor" diyerek, "Sigortalı olmaları sanki bir lütuf. Her gün bir kamyonun devrildiği dev bir şantiye alanı. Daha üç gün önce döküm sahasında kamyonun yan yatması sonucu bir arkadaşımız öldü. İş kazası sonucu ölümlerin ve sakat kalanların sayısının duyulandan çok olduğu bir şantiye burası. Ayrıca işçiye ikramiye neden cumhurbaşkanının lütfuyla verilir? Havaalanında çalışan işçilerin bu lütfa ihtiyacı var da diğer inşaat işçilerin yok mu?" açıklamasını yaptı.Her gün bir kamyon
7 bin 500 personel alınmış
3. Havaalanı projesinde 5 bin 328 işçi ve 533 mühendis olmak üzere şu anda inşaatta 5 bin 861 kişi görev yapıyor. Bu sayının 30 bine kadar çıkacağı söyleniyor. Bin 200 kamyon bin 600 iş makinesi de şantiyede faaliyet gösteriyor. İnşaatın başladığı günden bu yana 7 bin 500 personel alımı gerçekleşmiş, 3 bini bir ay, veya on beş gün içinde istifa etmiş.
Böyle ortamda ölüm olmaz mı?
9 Temmuz 2014’te Akpınar köyündeki şantiye alanında dolgu çalışması yapan iş makinesi, hafriyat kayması sonucu gölete düştü. Yapı Makinası Operatörü Osman Ceylan'ın cansız bedeni saatler süren çalışmaların ardından göletten çıkartılabildi. Yine başka bir kazada Turgut Demircan yönetimindeki kamyon, 12 Mart 2015 günü Arnavutköy yolunda devrildi. Sürücü Demircan hayatını kaybetti. Kamyonun olması gerekenden daha fazla yükle doldurulduğu iddia edildi. Limak Holding'in patronu Nihat Özdemir, “Piyasanın üstünde maaş veriyoruz” demesine rağmen, şoför maaşlarının bin 460 lira aldığı öğrenildi. EKREM HACIHASANOĞLU